üniversite kursu ankara






göz almak deyimi


(1) (ışık) gözü kamaştırmak, gözü rahatsız etmek. örnek: Karşıdan gelen otobüsün ışığı göz alıyordu. (2) güzelliğiyle gözleri üzerine çekmek, göz kamaştırmak.









Son Sorgulanan Deyimler

Deyim

Anlamı

(1) (ışık) gözü kamaştırmak, gözü rahatsız etmek. örnek: Karşıdan gelen otobüsün ışığı göz alıyordu. (2) güzelliğiyle gözleri üzerine çekmek, göz kamaştırmak.

olağan, doğal bir ölümle ölmek.

mecaz çok önem ve değer verilen, korunan, sakınılan, çok sevilen (kimse, şey), örnek: Oğlu onun göz bebeğidir.

ha. yalvarırım. örnek: Adam, 'ayaklarının altını öpeyim, yapma' diye ağlıyordu.

(göl, deniz için) durgun, kıpırtısız, dümdüz.

mecaz ha. (1) (bir şeyi) aşırı ölçüde, çok istemek, bir şeye karşı çok istek duymak. (2) (hıncını, öcünü alamayan kimse) kendini yemek, çok öfkelenmek.

(1) ölmek. örnek: Ben geldiğimde hasta canını vermişti. (2) mecaz kendini feda etmek. örnek: Arkadaşı için canını verirdi. (3) hiçbir şey esirgememek. (4) (bir şeye) çok düşkün olmak. örnek: Bizim oğlan oyun oldu mu canını verir.

kişiliğini, onurunu zedeleyen, hırpalayan kötü bir durumdan kurtarmak.

hırçınlıkla, edepsizce bağırıp çağırmak, örnek: Kılına mı dokunuldu ki böyle bayrakları açtı bu kadın?

bir şeye bakarken içinden kötü düşünceler geçirmek, iyi düşünmemek.

allak bullak, altüst,darma dağınık, karma karışık. örnek: Ortalık alan talandı.

ha. (gebe kadın) kimi şeyleri, özellikle kimi olmayacak şeyleri yemek için aşırı istek duymak. örnek: Komşunun gelini aş eriyor, şu ekşi elmaları ona götürün.

Tüm Hakları Saklıdır © 2008 - 2024

Sitemizin SEO çalışması Seo Uzmanı Zeze tarafından yapılmıştır.
anlaminedir.com bir nerededir.com sitesidir.